Japonlar önce Rus savaşı sırasında daha sonra da Çin’i işgal ettiklerinde işgal ettikleri yerde yaşayan fahişeleri zorla askerlerine kullandırtma yöntemini uyguladılar. Bu cinsel köleliğin amacı Japon İmparatorluk ordusunun askerlerini cinsel açıdan rahatlatma amacı güdüyordu. Sayıları çok ciddiye alınacak miktarda olmayabilir ama insanlık dışı olduğu kesindi.
Daha sonra II. Dünya savaşı başladığında durum ciddi boyutlara ulaşmıştı. Artık yerel fahişeleri değil, esir aldıkları 15-20 yaşları arasındaki kızları “Rahatlatıcı” olarak kullanıyorlardı. Bunların çoğunluğu (%80 den fazlası) Koreliydi. Diğerleri ise Çin, Burma, Tayland, Vietnam, Malaya, Mançukuo, Tayvan, Hollanda Doğu Hint Adaları, Portekiz Timor, Yeni Gine gibi yerlerden toplanmıştı. Toplam sayı konusunda değişik yorumlar vardı. Mesela Japon tarihçi Ikuhiko, sayının 20,000 civarında olduğunu, Çinli bilim adamı Hua Lun Huang ise 360-410 bin arasında olduğunu iddia ediyorlar. Tahmini sayı 200 ile 400 bin arasında olduğu düşünülüyor. Yalnızca asyalı kadınlar yoktu, aralarında az da olsa Hollandalı, Avustralyalı kadınlar da vardı.
Japonların bu konudaki açıklamaları, savaş sırasında tecavüz vakalarının oluşmaması için fahişelerin toplandığını açıklamışlardı. Bu yüzden önce gönüllü fahişeleri topluyorlar ve onlara düşük bir ücret de ödüyorlardı. Ordunun ihtiyacı arttıkça bir süre sonra bu sistem bir organizasyona dönüştü. Ordu ihtiyacı olan kadınları tedarik etmek için simsarlarla bile anlaşmaya başladı. Aracı olarak devreye girenler Japon ordu üslerinde hemşirelik ihtiyacı diye verdikleri reklamlarla gelen kadınları fuhuşa zorladılar. Aynı şekilde fabrika ve iş yelerine de eleman alımı için yapılan talepler sonucunda işe alınan kadınlar fuhuş amaçlı kullanıldılar.
Bu şekilde ele geçirilen kadınlar konfor istasyonlarında hapsedilerek zorla kullanıldılar. Bu şekilde kullanılmaya zorlanan kadınların bir kısmı direndikleri için öldürüldüler. Bir kısmı ise hastalıklardan ve ilaç yokluğundan öldüler. Bir kısmı da intihar yolunu seçerek bu uygulamayı reddetti. Geriye kalanlardan ise günümüzde yalnızca 5 kişi hayatta. Onların verdikleri ifadelerle Kore, Japonya’dan tazminat talebinde bulunuyor.
Sedat Karadayı