Tarih boyunca dünyanın dört bir yanında farklı kültürler, ölülerini hatırlamak ve bağlarını sürdürebilmek amacıyla mumyalama teknikleri uyguladılar. Antik Mısır, Peru ve Şili’deki Chinchorro halkı bunlardan en bilinenlerdir.
Ancak, Nazka bölgesinde son yıllarda bulunan gizemli mumyalar, uzaylı teorileriyle yakından ilişkilendirildi. Bazıları, bu mumyaların dünya dışı varlıkların işi olduğunu iddia ettiler. Meksika parlamentosunda konuşan uzaylılarla ilgili iddialarıyla tanınan Jaime Maussan, canlı yayında iki fosili kamuoyuna ve parlamentoya tanıtarak büyük bir ilgi uyandırdı. Jaime Maussan, bu mumyaların UFO enkazından gelen varlıklar olmadığını, söz konusu mumyaların bin yaşında olduğunu ve zaman ile fosilleştiklerini iddia etti.

Aslında bölgenin tarihi üzerine çalışan tarihçiler için bu tür bir mumyanın ortaya çıkmış olması hiç de şaşırtıcı değil. Çünkü, Nazka bölgesinde daha önce de uzun kafataslı ve kemikleri bir şekilde ölümden sonra değiştirilmiş, tamamen farklı bir varlık gibi görünmesine özen gösterilmiş bir çok mumya bulundu ve bu durum o bölgenin kültürüne has bir durumdur. Bölgede, özellikle bebeklerin kafataslarını uzatmak için başlarına ip, bez ve tahtalarla sarılması yaygın bir uygulamaydı ve bu bebeklerin günümüzdeki kalıntıları oldukça dünya dışı görünmektedir. (1)
Jaime Maussan’ın halka gösterdiği iki mumya da bu kültürün bir uzantısından başka bir şey değildir. Söz konusu mumyalar, büyük olasılıkla bin yıl kadar önce, insan kemikleri ve hayvan kemiklerinin birleştirilmesi sonucu oluşmuştur. Ayrıca, Jaime Maussan söz konusu mumyalarda DNA olduğunu da ifade etmektedir ki, bu bile söz konusu mumyaların dünya kökenli olduğunun bir kanıtıdır. Başka bir gezegende evrimleşmiş bir canlının DNA taşıması pek ihtimal dahilinde değildir. Uzaylılar varsa bile, büyük bir ihtimalle çok farklı bir biyolojileri olacaktır.

Nazka bölgesinde bulunan gizemli mumyaların dünya dışı varlıklara ait olmadığına dair güçlü belirtiler bulunmaktadır. Bu tür mumyalama uygulamaları, bölgenin tarihine ve kültürel geçmişine özgüdür ve özellikle bebeklerin kafataslarının uzatılması gibi modifikasyonlar, dini ritüellerin bir sonucu olarak gerçekleştirilmiştir. Aksi yöndeki iddialar ise safsatadan ibarettir.
Dipnot:
- Kafatası deformasyonu, tarih boyunca birçok kültürde yaygın bir uygulamaydı ve günümüzde hala bazı bölgelerde devam etmektedir.





✍️ Yorumunuzla İçeriğe Değer Katın: Katkılarınızı bekliyoruz!