10 Nisan’da şimdiye kadar yapılmış en büyük ve en lüks okyanus gemilerinden biri olan RMS Titanik, İngiltere, Southampton’tan Atlantik Okyanusu’ndaki ilk yolculuğuna çıktı. Titanik, İrlandalı gemi yapımcısı William Pirrie tarafından tasarlanmış, Belfast’da inşa edilmiş ve dünyanın en hızlı gemi olduğu düşünülüyordu. Gövdesi su geçirmez olduğu tahmin edilen 16 bölmeye ayrılmıştı. Titanik batırılımaz olarak kabul edildiliyordu. Son derece rekabetçi Atlantik feribot yolunun ilk yolculuğunda gemi 2.200 yolcu ve mürettebatı taşıdı.

Fransa’nın Cherbourg kentinde ve İrlanda’nın Queenstown kentinde durup, son yolcularını alan gemi, New York City için tam hızda yola çıktı. Bununla birlikte, 14 Nisan gecesi gece yarısından hemen önce, RMS Titanik, bir buzdağına çarptı ve gövde bölmelerinden en az beşi parçaladı. Bu bölmeler suyla doldu ve 15 Nisan’da sabah saat 02.20’de okyanus tabanına battı.

Can simidi sıkıntısı ve tatmin edici acil durum prosedürlerinin olmaması nedeniyle 1.500’den fazla insan gemiyle birlikte batmıştı veya Kuzey Atlantik sularında donmuştu. Hayatta kalanlardan 700 kadarının çoğu kadınlar ve çocuklardı. Trajedide bir dizi ünlü Amerikan ve İngiliz vatandaş öldü.

Titanik battıktan bir saat ve 20 dakika sonra Cunard gemisi Carpathia geldi. Filikalardaki kazazedeler gemiye getirildi. Daha sonra, Leyland liner Californian’ın kaza anından 20 mil uzakta olduğu keşfedildi. Fakat telsiz operatörü görevden alındığı için Titanik’in tehlike sinyallerini duyamamıştı.

Trajedinin ayrıntılarının duyulması Atlantik’in her iki tarafında da öfkeye yol açtı. Felaket sonrasında, Denizde Yaşamın Güvenliği konusundaki ilk Uluslararası Sözleşme 1913’te imzalandı. Her geminin gemideki her bir insanın cankurtaran alanına sahip olmasını ve cankurtaran tatbikatlarının yapılmasını gerektiren kurallar kabul edildi. Kuzey Atlantik’teki nakliye şeritlerindeki buzdağlarını izlemek için bir Uluslararası Buz Patrolu kuruldu. Gemilerin 24 saat radyo izlemeleri de gerekiyordu.

Alıntı: http://www.history.com/this-day-in-history/titanic-sinks

✍️ Yorumunuzla İçeriğe Değer Katın: Katkılarınızı bekliyoruz!

“Titanik Faciası” için bir cevap

  1. Robertson adında birisi “Titan Kazası” isimli roman yazmıştır. Roman Titanik batmadan önce yayınlandı ve titanikin batacağını önceden tahmin etti:

    “Titan Kazası” romanı ile Titanik arasındaki benzerlikler şunlardır:

    Gemilerin İsmi: Hem roman hem de gerçek Titanik aynı ismi taşır.

    Batmaz Denilmesi: Hem romanda hem de gerçek hayatta Titanik’in batmaz olarak kabul edilmesi vurgulanır.

    Boyutlar ve Kapasite: Hem romandaki Titan hem de gerçek Titanik, benzer boyutlara sahiptir ve aynı yolcu kapasitesine sahiptir.

    Filika Sayısı: Romandaki Titan’ın 24 filikası vardır, gerçek Titanik ise 22 filika taşır.

    Buz Dağına Çarpma: Hem romandaki Titan hem de gerçek Titanik, bir buz dağına çarparak batmıştır.

    Can Kaybı: Romandaki Titan’da 1500 kişi hayatını kaybederken, gerçek Titanik kazasında 1513 yolcu yaşamını yitirir.

    Yolculuk Rotası: Hem romandaki Titan hem de gerçek Titanik, İngiltere’den yola çıkıp Amerika’ya gitmek üzere aynı rotayı izler.

    Pervane Sayısı: Hem romandaki Titan hem de gerçek Titanik, aynı sayıda pervaneye sahiptir.

    Ünlü ve Zengin Yolcular: Hem romanda hem de gerçek Titanik’te ünlü ve zengin kişiler yolculuk yapar.

    İlahi Çalma: Hem romandaki Titan hem de gerçek Titanik batarken orkestralar ilahi çalmıştır.

    Not: Fazla bilgi göz çıkarmaz.

    Beğen

En sON EKLENEN İÇERİKLER