İbrahim Müteferrika, Erdel’in Koloszvar şehrinde (bugünkü Romanya’nın Cluj şehri) doğdu. Doğum tarihi kesin olarak bilinmese de, 1670 ile 1674 yılları arasında doğduğu tahmin edilmektedir. Müteferrika’nın asıl adı ve ailesi hakkında pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Üniteryen bir Macar olan Müteferrika, Osmanlı İmparatorluğu’nda önemli bir figür haline gelecekti.
Müteferrika’nın Osmanlı topraklarına gelmeden önceki yaşamı hakkında çok az bilgi bulunmaktadır. Ancak, 1692 yılında İkinci Viyana Kuşatması sonrasındaki savaşlar sırasında Osmanlılara esir düştü ve İstanbul’a getirildi. İstanbul’a gelmesiyle birlikte Müteferrika, yeni bir hayata başladı ve İslam’a geçti.
Müteferrika, Osmanlı sarayında “Müteferrika” unvanı altında görev aldı. Bu unvan, sarayda padişah veya vezirlerin işlerine bakan görevlileri tanımlamak için kullanılırdı. Aynı zamanda Müteferrika, farklı dilleri bilmesi nedeniyle yabancı devletlerle iletişim kurma görevlerini üstlendi. Bir dönem Türkiye’ye davet edilen Macar Beyi Ferenc Rakoczi’nin hizmetine verildi.

Mehmet Sait Efendi, Paris’teyken bir matbaayı ziyaret eder ve Osmanlı’da da bir matbaa olması gerektiğini düşünür. İstanbul’a döndüğünde İbrahim Müteferrika ile tanıştır. İlerleyen süreçte, Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın desteğiyle Şeyhülislam Abdullah Efendi’den bir fetva alınarak matbaa kurulur. Yalnız dini eserler basmalarına izin verilmemiştir.
Matbaa için gerekli olan makine ve Latin alfabesi kalıpları yurt dışından getirildi, Arap harfli kalıpların nasıl elde edildiği konusu biraz karanlıkta kalmaktadır. Ayrıca Yalova’da bir kağıt fabrikası (Kağıthane-i Yalakabad) kuruldu. İbrahim Müteferrika’nın matbaası, 1729’da ilk kitabı olan Vankulu Lügatı’nı basarak faaliyete başladı. Ardından tarih, coğrafya ve sözlük gibi çeşitli alanlarda 16 eser daha yayımladı. Toplamda 17 eser ve 22 cilt basmayı başardı.

Matbaası, askeri, tarih, coğrafya ve dil gibi çeşitli konuları işleyen eserlerle dikkat çekti. Ancak, süreç içinde basılan kitapların baskı sayıları düştü. Çünkü basılan kitaplara ilgi yüksek değildi. İbrahim Müteferrika, bastığı kitapları genellikle ilaveler ve açıklamalarla zenginleştirdi. Özellikle Kâtib Çelebi’nin Cihannümâ adlı eserine yaptığı eklemeler, Rönesans sonrası Avrupa’daki bilimsel gelişmelerin Osmanlı literatürüne nasıl yansıdığını gösteren önemli bilgilere sahipti.


Müteferrika’nın basmış olduğu kitaplar genellikle Osmanlı bürokrasisi üyeleri tarafından satın alındı. Ancak, satış adetleri genellikle düşük olduğu için, Müteferrika, kitaplarını tanıtmak ve satmak için Latince kataloglar aracılığıyla Avrupa’da da pazarlama çalışmaları yürüttü. Örneğin, “Grammaire Turque” kitabının 200 kopyasını Cizvit Mektebi’ne toptan olarak 2,5 kuruş fiyatla sattı.
İbrahim Müteferrika, hayatı boyunca toplam 17 farklı kitap basmıştır. İşte bu kitapların bir listesi:
- Kitab-ı Lügat-ı Vankulu (Sihah El-Cevheri), 2 cilt hâlinde, 1729
- Tuhfet-ül Kibar fi Esfar el-Bihar, 1729
- Tarih-i Seyyah, 1729
- Tarih-i Hind-i Garbi, 1730
- Tarih-i Timur Gürgan, 1730
- Tarih-I Mısr-i Kadim ve Mısr-i Cedid, 1730
- Gülşen-i Hülefa, 1730
- Grammaire Turque, 1730
- Usul el-Hikem fi Nizam el-Ümem, 1732
- Fiyuzat-ı Mıknatısiye, 1732
- Cihan-nüma, 1732
- Takvim el-Tevarih, 1733
- Kitab-ı Tarih-i Naima, 2 cilt halinde, 1734
- Tarih-i Raşid, 3 cilt halinde, 1735
- Tarih-i Çelebizade, 1741
- Ahval-i Gazavat der Diyar-ı Bosna, 1741
- Kitab-ı Lisan el-Acem el Müsemma bi-Ferheng-i Şuuri, 2 cilt halinde, 1742
İbrahim Müteferrika’nın ölümünden sonra matbaanın işletme izni İbrahim Efendi ve Ahmed Efendi’ye verildi, ancak sadece 1757’de bir kitap basabildiler, bu da Vankulu Lügati’nin ikinci baskısıydı. Matbaa, 1784’e kadar faaliyetsiz kaldı.





✍️ Yorumunuzla İçeriğe Değer Katın: Katkılarınızı bekliyoruz!