Napolyon’un 1799 yılında Mısır’ı işgal ettiği sırada, Reşit kasabasındaki St. Julien kalesinin genişletilmesi çalışmaları sırasında üsteğmen mühendis Pierre Bouchard tarafından bulunmuştur. Rosetta taşı bazalt taşından yapılmış olup ölçüleri 112x75x28 cm’dir. Ağırlığı 760 kg’dir. Rosetta taşı V. Ptolemaios’un tac giyme töreninin 1. yıl dönümünde M.Ö. 27 Mart 196 tarihinde propaganda amaçlı yazılmış bir kararnamedir. Yüzlerce kopyası yazılmasına rağmen günümüze birkaç kopyası ulaşmıştır.

Rosetta taşında üstte 14 sıra hiyeroglif yazı, ortada 32 sıra demotik yazı, en altta ise 54 sıra Yunan yazısı vardır. Üç farklı yazıda da aynı metin yazmaktadır. Mısır, 1802 yılında İngilizlerin kontrolüne geçince taşın orijinali Londra’ya götürüldü. Fransızlar da kopyasını Paris’e götürdü ve iki ülke arasında taşın şifresini çözme yarışı başladı. Hiyeroglif yazısı Yunanca yazıyla karşılaştırılarak çözülmeye çalışıldı. Hiyerogliferdeki ilk kelimeyi Fransız dil bilimci Sylvestre de Sacy çözmüştür. Çözdüğü kelime Ptolemy’dir.

Rosetta Taşı

İsveçli John Akerblad ise Yunanca metne dayanarak demotik yazıyı çözmeye çalışmıştır. Ancak demotik yazının alfabetik bir yazı olduğunu düşündüğü için çalışmasını devam ettirememiştir. İngiliz dil bilimci Thomas Young, Sacy’nin bulduğu Ptolemy kelimesi dışında hiyeroglif metinde başka kelimeler de bulmuştur. Young’ın en önemli katkısı hiyerogliferin okunma yönünü bulmasıdır. Young’ın hatası ise hiyeroglifi fikirleri anlatan resimler zannetmesiydi.

Hiyeroglif yazısını François Champollion çözmeyi başardı. Champollion da başlangıçta hiyerogliferi sembol sanıyordu ancak Yunanca ile yaptığı sayısal kıyaslamada hiyerogliferin harf olduğunu düşünmeye başladı. Champollion, Hristiyan Kıptilerin konuştuğu Koptik yazıyı öğrendi ve Koptik yazı, demotik, yazı, hiyeroglif yazı arasında yaptığı kıyaslamada hiyerogliferin demotik yazısının eski bir versiyonu olduğunu keşfetti. Böylece hiyeroglifin seslere karşılık gelen sembollerden meydana gelen bir alfabe olduğunu ortaya koydu.

Rosetta taşının tarihi önemi, hiyeroglif yazısının çözülmesidir. Rosetta taşı sayesinde hiyerogliferin alfabe olduğu ispatlanmıştır.

BARIŞ ATAGÜN

✍️ Yorumunuzla İçeriğe Değer Katın: Katkılarınızı bekliyoruz!

En sON EKLENEN İÇERİKLER