Globe Tiyatrosu’nun kapıları gıcırdayarak açıldığında Londra’nın nemli rüzgârı sahnenin içine dolardı. Tüccar çocukları, şapkalı beyefendiler, saray meraklıları… Hepsi bir adamın adını konuşurdu:
William Shakespeare.
Stratfordlu, aktör, şair, oyun yazarı…
Ya da belki öyle değildi.

Belki sahnede bir isim, perde arkasında başka bir kalem vardı.
İşte dört yüz yıldır gölgeler arasında dolaşan o soru:
Shakespeare’e atfedilen eserleri gerçekten Shakespeare mi yazdı?
Şimdi perdeyi aralayalım. Işık hafifçe yükselsin. Şüpheliler sırayla sahneye gelsin.

1. Francis Bacon
Felsefeci mi, yoksa edebiyatın gizli mimarı mı?
Bu teorinin sahipleri sert sorularla başlar:
- Shakespeare oyunlarında hukuk, retorik, siyaset bilgisi neden bu kadar derin?
- Bacon hukuk ve bilim insanı — bu bilgiler onun eliyle gelmiş olabilir mi?
- Dil analizlerinde bazı deyimlerin Bacon denemeleriyle benzeşmesi tesadüf mü?
Bacon taraftarları der ki:
“Soylu biri sahneye adını yazamazdı.
Bacon yazdı, Shakespeare oynadı.”
Cazip. Zarif. Mantıklı görünüyor.
Ama belge yok. Mektup yok. Tanık yok.
Tarih burada,
soru ile kanıt arasındaki çatlakta gülümsüyor.

2. Christopher Marlowe
Öldü denir — ya ölüm sadece ilk perdesiyse?
Marlowe genç yaşta bıçaklanarak öldü.
Ya da öyle söylendi.
Bu teoriyi sevenlerin gözleri parlıyor:
- Marlowe’un üslubu Shakespeare’in erken dönem oyunlarına çok benziyor.
- Ölümünden hemen sonra Shakespeare yıldız gibi parlıyor.
- Bazı dil bilimciler iki kalemin ritmini “neredeyse ikiz” buluyor.
Ve asıl iddia gelir:
“Marlowe ölmedi. Kaçtı.
Shakespeare adıyla yazmaya devam etti.”
Bu bir komplo mu, yoksa destansı bir hayatta kalma hikâyesi mi?
İspat yok — ama şüphe canlı.
Koyu bir sis bulutu gibi satırlarda dolaşmayı sürdürüyor.

3. Edward de Vere, Oxford Kontu
Eserleri yaşadıklarından daha mı tanıdık geliyor?
Bu teori en edebi, belki de en romantik olanı.
- De Vere Avrupa’yı gezdi. Shakespeare’in oyunları da Venedik, Verona, Akdeniz kokar.
- Kont klasik eğitim aldı — oyunlardaki mitoloji, tarih, Fransızca-İtalyanca izleri “şüpheli derecede fazla.”
- Bir aristokrat sahneye adını koyamazdı: Shakespeare onun perdesiydi, diyen çoktur.
Ama tek büyük sorun vardır:
De Vere 1604’te öldü.
Oysa Shakespeare’in en sarsıcı oyunları, Kral Lear, Macbeth, Fırtına…
Bu tarihten sonra sahneye çıktı.
Eğer oysa — nasıl?
Metinler bir hayalet kalemden mi akmaya devam etti?
Ya da tarihin bize gösterdiği takvim sadece yanlış mı?
4. Şeyh Pir İddiası
Shakespeare değil… ŞEYH-PİR miydi?
Ve şimdi sahneye karıştıran en uç nokta:
Kadir Mısıroğlu bir dönem şunu söyledi:
“Shakespeare İngiliz değildi.,
Gizli Müslümandır!
Shakespeare’in aslı Şeyh Pir’dir ”
Aslında, bu iddiayı ilk gündeme getiren Kadir Mısıroğlu değildi.
Ama kesin olan şu ki, bu iddiayı öne sürenlerin ellerindeki “kanıt listesi” kısadır ve sansasyoneldir:
- Shakespeare → Şeyh-Pir adlı bir Müslüman idi (!?)
- Batı adını gizledi, oysa gerçekte Doğulu bir dervişti (!)
- Bu teori daha çok inanç & spekülasyon temellidir, belgeye dayanmaz.
SON PERDE
Ve Kanıtlar…
Elimizde ne var?
Stratford kayıtları (Hayatına dair belgeler)
Yaşarken basılan şiirleri
Onu tanıyan çağdaşların tanıklığı
Dostların ölümünden sonra bastığı First Folio (1)
Bu yüzden tarihçilerin büyük çoğunluğu hâlâ aynı yerde duruyor:
Eserleri büyük ihtimalle Shakespeare yazdı.
Ama görünen o ki, tartışmalar durmayacak belki yüz yıl sonra bile bazı insanlar hala şu soruyu soruyor olacaklar:
Shakespeare’e atfedilen eserleri gerçekten Shakespeare mi yazdı?
Dipnot:
- William Shakespeare’in oyunlarının toplandığı bir koleksiyondur. Birinci Folio olarak bilinen bu eser, 1623 yılında, yani Shakespeare’in ölümünden yedi yıl sonra yayımlanmıştır.




İçerik Editörü için bir cevap yazın Cevabı iptal et