Eski Çağ Tarihi

Tutankhamun’un Laneti: Gerçek mi, Mit mi?

Tutankhamun'un mezarının keşfinden sonra ortaya atılan "Tutankhamun'un Laneti" miti, uzun yıllardır merak konusu olmuştur. Mezarın keşfinin ardından yaşanan ölümler ve olaylar, lanetin varlığına dair iddiaları güçlendirdi. Ancak, bu iddiaların gerçekliği hala tartışmalıdır ve çoğu Mısırbilimci bunları reddetmektedir. Bu yazıda, Tutankhamun'un Laneti hakkındaki mitleri ve gerçekleri inceleyeceğiz.

Mısır’ın antik firavunlarından Tutankhamun, ölümünden sonra komplo teorilerine kaynaklı etti. Özellikle, birçok kişi arasında yaygın olan bir inanış, Tutankhamun’un mezarının açılmasının bir lanete yol açtığıydı. Peki gerçekten bir lanet mi var, yoksa sadece bir mit mi?

Tutankhamun’un laneti, 1922 yılında Howard Carter ve ekibi tarafından keşfedilen mezarın açılmasından sonra ortaya çıktı. İddiaya göre, Mezarın girişinde “Firavunun mezarına her kim dokunursa ölümün kanatları onu saracaktır” gibi tehditkar bir cümle yer alıyordu. Bugün bu iddianın doğru olmadığını biliyoruz. Tutankhamun’un mezarında hiç bir yazılı belge bulunamamıştır.

İlerleyen yıllarda, Tutankhamun’un mezarı ile ilgili faaliyette bulunmuş kişilerin ölümleri lanetin bir sonucu olarak görülmüştür. Carter ve kazıya katılan diğer kişiler tarafından anlatılan hikaye, Carter’ın kazı sezonunun başında satın aldığı bir kanaryayla ilgiliydi. Bir kobra Carter’ın evine girip kanaryayı yediğinde, Mısırlılar bunu kötü bir alamet olarak adlandırdılar ve izinsiz giren hayvanı Tutankhamun’un heykellerinin alnındaki koruyucu kobra amblemi olan uraeus ile ilişkilendirdiler. Bir başka hikaye kazılara fon sağlamış olan Carnarvon ailesi ile ilgilidir. Carnarvon’un 6. Kontu Henry Herbert, Kahire’de babasının ölüm anında elektrik kesintisi yaşandığını ve İngiltere’de babasının köpeğinin uluyarak öldüğünü iddia etti. Mezarı ziyaret eden George Jay Gould, ertesi Mayıs ayında öldü. Bunun yanı sıra, Carnarvon’un üvey kardeşi Aubrey Herbert’in ölümü de Eylül ayında gerçekleşti ve her iki ölüm de lanetin bir sonucu olarak görüldü. 1929’da Carnarvon’un sekreteri Richard Bethell ve 1934’te Weigall da öldü.

Ancak, bu iddiaların gerçekliği kanıtlanamadı. İlk olarak, Howard Carter ve ekibi tarafından mezarın açılmasından sonra herhangi bir doğal olmayan ölüm kaydedilmedi. Ayrıca, bilimsel araştırmalar, mezarın açılmasından sonra ölen insanların oranı ile sıradan insanların ölüm oranlarının hemen hemen aynı olduğunu gösterdi. Yani istatistiksel açıdan bakıldığında bir lanetin varlığından söz etmek pek mümkün görünmüyor. Dahası, Carter ve ekibinde çalışanların neredeyse tamamı sağlıklı bir şekilde yaşadı.

Peki Tutankhamun’un laneti nereden geldi? İnanç, Mısır’da yaygın olan bir inanış olan “Firaunların Öfkesi” mitinden kaynaklanıyor olabilir. Bu mit, antik Mısırlıların firavunların öfkesinden korunmak için büyüler kullandıklarını düşündüklerini gösteriyor.

Tutankhamun’un mezarı hakkında ortaya atılan iddialar büyük oranda gerçek olmayan uydurma bilgilere dayanıyor. Bu inanç, gerçek bir olay yerine, antik Mısırlıların inançlarına dayanarak oluşturulan bir mit gibi görünüyor.

1 yorum

  1. Tarihten yazıları seviyorum. Komplo teorileri üretilen konuları bizlere bilimin ışığında gerçek bilgilerle açıklıyor.

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: